Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bazı ayrıcalıklar | certain privileges n. | ||
This credit card entitles us to certain privileges. Bu kredi kartı bize bazı ayrıcalıklar sağlıyor. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | geçmişte büyük britanya için para basan ve bazı hak ve ayrıcalıklar talep eden memurlar | the company of moneyers n. |
Computer | ||
Computer | amazon isimli internet sitesinde bazı ayrıcalıklar ve içeriklerin sunulduğu bir üyelik türü | amazon prime n. |